Köy ve Dernekler için Hazırlanmış Wordpress Teması Hizmetinizde..!! www.mbtasarim.com farkıyla..
Merhaba Ziyaretçi; Bugün Saat
Köyümüzden Manzaralar.. Köyümüzden Manzaralar.. Köyümüzden Manzaralar.. Köyümüzden Manzaralar.. Köyümüzden Manzaralar..

ALPAGUT KÖYÜ

KÖY ŞİİRLERİ


Baharda şenlenir dağı tepesi
Mis kokulu havasını özledim
Isırganlar çıkar duvar dibinden
Ellerimi dağlayışını özledim

Kar altından çıkar yeşil çimenler
Kaynaşıp ötüşür,kuşlar böcekler
Her taşın dibinde açar çiçekler
Çiğdemiyle, kengerini özledim

Nereden başlasam nasıl anlatsam
Soğuk sularından içerek kansam
Çayırlardan türlü otlar toplasam
Kuzu göbeğini,yelmiğini özledim

Her çeşitten otlar vardır dağında
Bülbül öter, dallarında bağında
Neler yetişmezki,öz toprağında
Mercimekle,nohutunu özledim



Son bahara kadar,her taraf çiçek
Alpagutsuz bu yaz,nasıl geçecek
Bir gün olur,bu hasretlik bitecek
Düşde olsa ,hayallerini özledim.

 




Kurumuş pınarlar sular akmıyor
Selam versen kimse dönÜp bakmıyor
Keller bile artık şapka takmıyor
Birde gel de bizim köyü şimdi gör

Sararmış boz kırlar çiçekler solmuş
Yıkılmış samanlıklar toprakla dolmuş
Bakımsız evleri virane olmuş
Birde gel de bizim köyü şimdi gör

Cemaat kalmamış cami dolmuyor
Hasta olsan kimse hatır sormuyor
Bayramların bile tadı olmuyor
Birde gel de bizim köyü şimdi gör

Yamaçlarda otlar sürü çobansız
Sürülür tarlalar artık sabansız
Birkaç ağaç kalmış onlarda dalsız
Birde gel de bizim köyü şimdi gör


İğde ağaçları çiçek açmıyor
çayırlarda kelebekler uçmuyor
Paslanmış tırpanlar ekin biçmiyor
Birde gel de bizim köyü şimdi gör

Arılar çiçeksiz kovanlar balsız
Aç kalmış itler onlarda yalsız
Eşekler sıpasız kıratlar taysız
Birde gel de bizim köyü şimdi gör

Hasretlik benim bağrını delmiş
Yıkılmış odası virane olmuş
Gençleri göç etmiş yaşlılar kalmış
Birde gel de bizim köyü şimdi gör




ILGAZ’A DOĞRU

Dağlar benim, taşlar benim,
Aşam Ilgaz’dan Ilgaz’a.
Yerine sığmıyor kalbim,
Taşam Ilgaz’dan Ilgaz’a…

Her yol çıkar bizim köye,
Türkü söyleye söyleye.
Anam, babam, yârim diye,
Koşam Ilgaz’dan Ilgaz’a…

Havası bir ömre bedel,
Dostane açılır her el.
Gurbetten sılaya tünel,
Eşem Ilgaz’dan Ilgaz’a…
.
Reçine kokar rüzgârda,
Kardelenler biter karda,
Yaprak olup sonbaharda,
Düşem Ilgaz’dan Ilgaz’a…

Halil ancak Ilgaz’la hür,
Bir çırpıda geçer ömür.
Devrez gibi köpür köpür,
Coşam Ilgaz’dan Ilgaz’a…
Halil GÖKKAYA

Bir vesile yolum düştü köyüme
Çok değişmiş gördüm, gözüm yaşardı.
Mali hülyalarım küstü köyüme
Ağıta büründü, sözüm yaşardı.

Yollarda oturan dedeler yaslı
Çeşmeler kurumuş kurnalar paslı
Evde internete abanmış aslı
Kırlarda aradım, özüm yaşardı.

Delikanlı Ahmet, gurbete çıkmış
İşsizlik çok kavi yuvayı yıkmış
Fatma nine belli canından bıkmış
Yüreğimde yanan, közüm yaşardı.

Okul bahçesini çalı bürümüş
Ağaçlar kurumuş dalı çürümüş
Az öğrenci! Başka, köye yürümüş
Dönüp bakamadım, yüzüm yaşardı.

Oyunlar değişmiş hevesler farklı
Dostluk alıp veren nefesler farklı
Müzikler nameler; bet, sesler farklı
Denedim çalmadı, sazım yaşardı.

Aradım eskiyi güzel günleri
Hayalini kurdum gezdim dünleri
Karma karış olmuş gördüm genleri
Karamsarlık sardı, yazım yaşardı…


Salih Yıldız…26.09.2010
 


Suları serindir havası hoştur
Kimi yer toprak kimi yer taştır
Dokuz ayı yazdır üç ayı kıştır
Yazmakla biter mi benim köyümü

Suları azdır havası çoktur
Sofraları doludur gözleri toktur
Nüfusu az kavgası yoktur
Yazmakla biter mi benim köyümü

İmamları değerli camileri hoştur
Minaresi ahşap duvarları taştır
İnanın kardeşler bu dünya boştur
Yazmakla biter mi benim köyümü



KÖYLÜYÜM BEN

Köyde doğdum köyde ölem.
Köylüyüm ben köylüyüm ben.
Köyde yatar dedem ninem.
Köylüyüm ben köylüyüm ben.
Asaletli soyluyum ben.

Köylü namusunla yaşar.
Zorluklardan yılmaz aşar.
Cepheye hep önde koşar.
Köylüyüm ben köylüyüm ben.
Asaletli soyluyum ben.

Tarlaya tohum ekerim.
Elimde tezek kokarım.
Sobada odun yakarım.
Köylüyüm ben köylüyüm ben.
Asaletli soyluyum ben.


Karakaş kara göz tipim.
Ahşaptandır evim yapım.
Misafire açık kapım
Köylüyüm ben köylüyüm ben.
Asaletli soyluyum ben.

Ambarımda unum vardır.
Değirmende darım vardır.
Peteğimde balım vardır.
Köylüyüm ben köylüyüm ben.
Asaletli soyluyum ben.

Yayladadır koyun kuzum.
İnek sağar gelin kızım.
Anadolu benim özüm.
Köylüyüm ben köylüyüm ben.
Asaletli soyluyum ben.

Bahçelerim bağlarım var.
Sıra sıra dağlarım var.
Soğuk akan sularım var.
Köylüyüm ben köylüyüm ben.
Asaletli soyluyum ben.

Köyde yaşar nice beyler.
Köyden çıkar koç yiğitler.
Hem gazidir hem şehitler.
Köylüyüm ben köylüyüm ben.
Asaletli soyluyum ben.

Köylü milletin hasıdır.
Gönüllerin paşasıdır.
Vatan bayrak sevdasıdır.
Metini der köylüyüm ben.
Asaletli soyluyum ben.

Âşık Metini. 03.12.2011.
Metin CANSIZ.




BAŞKADIR KÖYÜM
ISSIZ KALMIŞ KöYÜM SANKİ VİRANE
ESKİDEN YÜZ EVMİŞ ŞİMDİ 20 HANE
BİR EVDE KALIYOR BİR KOCAKARI NİNE
KöYÜMÜN AGACI BAŞKA DALI BİR BAŞKA

VEFASIZLAR ÇOKMUŞ BİLMEZDİM MEGER
VİRANE KALIR TABİ VERMESSEK DEGER
GöMSÜNLER KöYÜME öLÜRSEM EGER
KöYÜMÜN ÇİÇEGİ BAŞKA GÜLÜ BİR BAŞKA

GURBET İNSANIMIZI ALDI GöTÜRDÜ
HASRETLİK öMRÜMÜZÜ YEDİ BİTİRDİ
KİMİMİZİ KARA TOPRAĞA YATIRDI
KöYÜMÜN TOPRAĞI BAŞKA TAŞI BİR BAŞKA

ÇEKİLİRMİ GURBET ELLERİN KAHRI
ALDI GETİRDİ BİZİ İSTANBUL ŞEHRİ
BURADA SOLURUZ PİS HAVAYI ZEHRİ
KöYÜMÜN HAVASI BAŞKA SUYU BİR BAŞKA



ILGAZ'DIR DEDİKLERİ

Ilgaz’dır dedikleri
Keşkektir yedikleri
Çok hoşuma gidiyor
Ağzına keşkek dedikleri

Ilgaz’dır dedikleri
Perişkadır yedikleri
Çok hoşuma gidiyor
Anaybaykuş dedikleri

Ilgaz’dır dedikleri
Kelemdir yedikleri
Çok hoşuma gidiyor
Abarih dedikleri

Ilgaz’dır dedikleri
Göveçtir yedikleri
Çok hoşuma gidiyor
Anay manguf dedikleri

Ilgaz’dır dedikleri
Omaçtır yedikleri
Çok hoşuma gidiyor
Yılçarmış dedikleri

Ilgaz’dır dedikleri
Bazlamadır yedikleri
Çok hoşuma gidiyor
Misafirperverlikleri...


 

Yıldızlar çamlara değer de geçer,
Gün burdan başını eğer de geçer.
Sular dizlerini döğer de geçer.
Bir Ilgaz, er Ilgaz, yar Ilgaz!..

Başında bir tavus tuğ gibi çamlar,
Yollara dizilmiş tığ gibi çamlar,
Karşıdan bir zümrüt çığ gibi çamlar.
Bir Ilgaz, er Ilgaz, yar Ilgaz!..

Dalı var; göklere yeşil direktir,
Gölü var; dağlara düşmüş yürektir,
Yolu var; içinde yitsem gerektir.
Bir Ilgaz, er Ilgaz, yar Ilgaz!..

Zeki Ömer Defne



ILGAZ
Ilgazımın dağlarına
Bayılırsın bağlarına
Uzun ince yollarına
Sen başkasın ´´CANIM ILGAZ´´

Anadoluda yoktur eşin
Yüce dağlardan aşar güneşin
Doruktan bakar hacat kardeşin
Sen başkasın ´´CANIM ILGAZ´´

Çiceklerin açar renk renk
Her yerinde var bir ahenk
Yeşil çamların göklere denk
Sen başkasın ´´CANIM ILGAZ´´


GÖNÜL AĞLAMANIN VAKTİ DEĞİL Mİ?
(Ilgaz Türküsü)
Yine hicran düştü can otağına,
Gönül ağlamanın vakti değil mi?
Nice karlar yağdı dostun bağına,
Gönül ağlamanın vakti değil mi?

Bir vefa bekledim bin cefa gördüm,
Feleği can diye boynuma sardım,
Bin gurbet içinden Ilgaz’avardım,
Gönül ağlamanın vakti değil mi?

Yıllar oldu gece gündüz dolaştım,
Nehirleri geçtim, dağları aştım,
Ilgaz’a gelince o demde şaştım
Gönül ağlamanın vakti değil mi?

Kurtulmak isteyip gurbet ağından
Viraneye dönmüş dostun bağından,
Bir geçit yok mudur Ilgaz Dağı’ndan,
Gönül ağlamanın vakti değil mi?

Kadir Mevlam, takdir eylemiş yazmış,
Buğra’nın kabrini gurbete kazmış,
Anladım ki türbedarım Ilgazmış,
Gönül ağlamanın vakti değil mi?

Ahmet Buğra ILGAZ


SOĞUKPINAR TÜRKÜSÜ
Akar nazlı nazlı dostun bağında,
Suyu ne hoş olur Soğukpınar’ın,
Bir kutlu misafir Ilgaz dağında,
Suyu ne hoş olur Soğukpınar’ın,

Bin bir rayihalar, efsunlu güller,
Lahuti saatler, füsunlu günler,
Âlemler bir sevgi şarkısı dinler
Suyu ne hoş olur Soğukpınar’ın,

Gözünden yaşları akmışa benzer,
Yeşili ardına takmışa benzer,
Bir de yanık türkü yakmışa benzer,
Suyu ne hoş olur Soğukpınar’ın,

Börtüler, böcekler, ağaçlar, kuşlar,
Âşıklar başında yanmaya başlar,
Çiçekler semazen, ney gibi taşlar
Suyu ne hoş olur Soğukpınar’ın,

Hayat ölüm birbirine karışmış,
Vadileri geçmiş, dağları aşmış,
İlahi bir neşve âleme taşmış,
Suyu ne hoş olur Soğukpınar’ın,

Ne hazan mevsimi, ne de kara kış,
Özü âlem kadar boyu bir karış,
Toprağı işlerken hem nakış nakış,
Suyu ne hoş olur Soğukpınar’ın,

Ahmet Buğra ILGAZ

ILGAZ’IM

Kırkpınar’ın esen rüzgârı,
Kadın Çayırı’nın çamları,
Doruğun buz gibi suları,
Sana ne desem Ilgaz’ım.

Ulupınar’ın bitmez suları,
Dibek Çayırı’nın sazları,
Bozan’ın şifalı suları,
Sana ne desem Ilgaz’ım.

Kınık’ın dar yolları,
Poyracık’ın taşları,
Ulu Yol’un iğde ağaçları,
Sana ne desem Ilgaz’ım



toplam 118699 ziyaretçi (245080 klik) kişi burdaydı!